Neden yazmalıyız?

Bu yazıyı linkedin'de gördüm ve hemen paylaşmak istedim.
Belki Türkçe'ye da çeviririm günün birinde.

http://www.business2community.com/strategy/productivity-write-0715786#!qKtRa

Şiraze dokumak

Daha önceki defterlerde kullandığım şiraze yapıştırmaydı, içime bir türlü sinmemişti. Youtube'da seyrettiğim bir videoda çok sağlam ortaçağ şirazesi (sewn headband) görmüştüm ama nasıl yapıldığını anlatmıyordu. Farklı kaynaklardan bulduğum şiraze örme videosu ile o ilk videodaki görüntüyü nasıl yakalarım diye biraz kafa patlattıktan sonra aşağıdaki gibi bir sonucu elde ettim.

 Kendir ipliğine pamuk ipliği sararak yaptığım şiraze güven vericiydi. Düğümler sıkı, örgüsü aralıksız fakat son düğümüne karar verememiştim. Yukarıdaki şekilde son düğümün tuhaflığı görülebilir. Kendir ipliğini uzun tutmamdaki sebep ise daha sonra bu ipliği karton kapağa sabitlemek. Uzun kendir ipliği ile şöyle bir görüntü oluştu:

 Kendir ipini ve sırt şeritlerini kapağa monte ettikten sonra ise şöyle görünüyordu:

Şiraze kendirinin ve sırt şeritlerinin kapağa tutturulması, gövde ile kapak arasında güçlü bir bağlantı oluşturmuş oldu. Bunu sırt bezinin kapağın içine sabitlenmesi de destekledi.

Kaplamadan önceki son hali:

Bu aşamadan sonra kaplamaya geçiliyor fakat kaplama malzemesi konusunda halen sıkıntılarım var. Düzgün bir sûni deri bulabilmiş değilim. Bu hafta bir Matbaacılar Sitesini bir ziyaret etmem gerekiyor sanırım.

Defteri-i kebir ve baş defterdar

İhsan Oktay Anar'ın muhteşem eseri Amat'ta kitabın sonlarına doğru bir defterden ve bu defterden sorumlu bir defterdardan bahseder. Buyurun birlikte okuyalım:

"Rivayetler doğruysa, Arap İmam'ın kahvehanesindeki bir diğer şahsiyet de Rüznamçe Kisedarı Ölüzgözlü Cuma Bey idi ki, 41 yaşından itibaren ta vefatına dek Galata Zindanı'nda yatmıştır. Bu zat aynı zamanda Kurşunlu Mahzen Katibi Hamamcı Musa Efendi'nin katili olarak bilinmekteydi. Cuma Bey 30 yaşında defterdarlıktaki o önemli görevine terfi ettiğinde az da olsa rahata kavuşacağını sanmış, ama çok geçmeden büyük bir yanılgıya uğradını anlamıştı. Çünkü bu dairedeki görevi, Hazar Denizi'nden Viyana önlerine, Moskof Diyarı'ndan Habeş İli'ne kadar yedi iklim dört bucağa yayılmış bir devletin gelirlerini ve giderlerini, az veya çok demeksizin, adam boyundaki devasa bir deftere tek tek kaydetmekti. Bir yeniçerinin Tebriz önlerinde tüfenginden atılan tek bir kurşunun bedeli, bir voyvodanın yolladığı 81.476 altınlık vergi, Mekke Emini'nin bir Medine fukarasına verdiği sadaka, Cezayir korsanlarının ele geçirdiği bir baştardenin fiyatı olan 18.634 Zolota, Budin civarında bir sipahinin dörtnala koşturduğu atının toynağındaki naldan düşen bir mıhın değeri olan yarım akçe, gelir veya gider olarak bu dev deftere işlenirdi. Sabah vakti mesai başlayınca bu defteri açmak için 8-10 kadar iri yarı adam gelir, ellerine tükürdükten sonra, "Haydi Bismillah!" diye kapalı defteri mikleple işaretlenen yerden olanca güçlerini sarf edip kaldırarak boş bir sayfa açmalarının ardından kan ter içinde kalmış olurlardı. Bu defterde kaç sayfa olduğunu saymaya insanın ömrü yetmezdi. Buna rağmen, çabuk bitmesin diye her boş sayfasına karınca duası gibi küçük harflerle yazmak adetti. Gelir ve giderler yazılırken eğer yarım akçelik bir hata bile yapılırsa, Padişah I. Osman zamanından ta o güne dek yapılan harcamaları ve gelen gelirleri, silbaştan edip tek tek yeniden hesaplamak gerekirdi. Sırtının eni tam 33 karış gelen bu defterin cildi efsaneye göre, Hazreti Ali tarafındna öldürülen ünlü dev Şehrenbernezi'nin derisinden yapılmıştı. Bu defterden sorumlu olan Ölügözlü Cuma Bey ayrıca, gelir ve giderleri hesaplarken Venedik Dükası, Macar Altını, Sevilla Kuruşu, Zolota ve Şerefilerin birbirlerine göre değerlerini de dikkate almak zorundaydı ki, bunca zahmet bir insan zihninin kaldırabileceğinden az buçuk fazla gibiydi. Bu yüzden mesai biter bitmez kayığın birine atlar ve soluğu Galata'daki Arap İmam'ın kahvehanesinde alırdı."

 33 karış yaklaşık altı buçuk metre eder dersek defterin nasıl bir yer kapladığını aşağı yukarı hayal edebiliriz.

Dikişli sırt 80 Sayfa

Kapak : İthal craft 250 gr/m2
İç sayfalar : Enzo 60 gr/m2
Ciltleme : Pamuk ipliği ile sırt dikişi
Sırt güçlendirme : Siyah deri görünümlü cilt bezi
Köşeler : Oval
Tarih/Adet : 4 Mayıs '13 / 5 Adet

Field Notes'lar geldi!

New York'a giden yakın bir arkadaşımdan Field Notes almasını istemiştim, Cuma günü getirdi. Yanında bir de aynı markalı tükenmez kalem geldi.

Zımbası, kapak kartonu ve iç sayfa kağıdı kaliteli.

Kapak baskı kalitesini beğenmedim.

İç sayfa çizgilerini beğenmedim.

Yanında ücretsiz gelen dandik tükenmez kalemi çok beğendim. Hafif olmasına rağmen  yazımı keyifli.

Kenarlar kesimlerini beğenmedim. Bazı yerler çapaklı kalmış.

İşte birkaç screenshot:

Deferin kenarlarını nasıl kesiyorum?

Bloga gelen yorumlardan bir tanesi defterin kenarlarını nasıl kestiğime dair. Defteri kenarlarını çelik cetvel ve maket bıçağı ile kesiyorum. Keserken tüm kenarların 90 derece olmasına dikkat ediyorum. İlerde 30-40 sayfa 80 gr kağıt kesebilen bir giyotin bulursam giyotinle kesmeyi tercih ederim.

Kumaş kapak

Şiraze yapmak için kullandığım, Beylikdüzü pazarından 5 TL'ye aldığım kalın kumaşa suni deri kaplarsam nasıl bir kapak olur diye merak ettim. Yaptım şöyle oldu:

Kenarlarını soracak olursanız el ile tek tek yırtıldı. Kapağı çevirdiğinizde hoş bir his veriyor. Görüntüsü de şaşırtıcı ve güzel.

Bir tane kahverengi suni deri kaplamalı yırtık kenarlı, bir tane de siyah suni deri kenarları tıraşlı yaptım.

Çok esnek ve kullanışlı görünüyor ama daha henüz kullanmadığımı söyleyim.

Bir tanesini kullanmayaı düşünüyorum ama o kadar çok defter oldu ki hangisini deneyeceğimi şaşırdım.

Modern yönetim sistemine el yapımı defter

Şirkette geliştirmekte olduğumuz, havacılık eğitimlerini düzenleyen büyük bir ERP yazılımının geliştirilmesi sürecinde kullanılmak üzere bir defter yaptım. Bu olay yaklaşık bir buçuk ay önce oldu yazısını ancak yazıyorum.
Defter şu:

 3lü bant üzerine düz dikişle dikilen, ortaçağ (Medieval) teknik ile mukavva kapakları birleştirilen bir defter oldu. Eski teknik kullanıldığı için dikilen bantların izleri kapak üstünde ve içinde belli oluyor ki bu da deftere ayrı bir hava katıyor.

İç blok kenarlarını tıraşlamadan kullandım, şiraze olarak da kendir ipliğine kumaş kapladım. Şirazede kullandığım bu kumaşı daha sonra nasıl kullandığımı da paylaşacağım.

Eski usüllere göre hazırladağım bu deftere Uniball Gel impack siyah kalemle yazmaya başladığımda hiç beklemediğim bir konforla karşılaştım. Şimdi neredeyse bağımlısı oldum diyebilirim. Enzo 60gr (evet maalesef 60gr) üzerine Uniball Gel Impact.

Enzo üzerine Gel Impact fotosunu ilerleyen günlerde ekleyeceğim.

Finansmana ihtiyaç hasıl oldu

Bir hobi nereye kadar hobi olarak kalır neden sonra ticarete döner bilmem ama bu işte "kusursuzlaşmak" istiyorum ve bunun için bazı ihtiyaçlar belirdi. Öncelikle yaptığın ürün adedini artırmak gerekiyor ki kafa ve vücut yaptığın işin bir parçası olsun, özel alet edevat satın almak ya da yaptırmak gerekiyor ki kullandığın malzeme kusursuz olsun. Örneğin en son yaptığım günlük takip defterinde, kağıtları 26x17 cm'e elle kestim LaserJet'ten baskı aldım elle katladım, sonucunda sayfa hizaları kusursuz olamadı.

Yani diyeceğim odur ki yaptığım işlerin adedini artırmam ve bazı aletlere erişmem gerekiyor nasıl yapacağımı bilmiyorum.

Elimde bir sürü defter olmaya başladı, çoğu çizgisiz

Aklıma geldikçe güncellemek üzere gereken aletler:

• Giyotin
• Kitap presi
• Düzgün bir kıstırgaç, işkence herneyse Bkz. Alttaki resim

Kıstırgaç